Koronavirüs salgınıyla çaba kapsamında yapılan aşılamalar devam ediyor. Risk kümelerine nazaran belirlenen sıralamada, eş vakitli olarak tedavi gören onkoloji hastaları aşılama konusunda tereddütler yaşayabiliyor. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Kolu Lideri Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu, 1-7 Nisan tarihleri ortasında Ulusal Kanser Haftası münasebetiyle açıklamalarda bulundu. Göksu, gözlemsel kayıt çalışmalarına nazaran kanser hastalarında önemli kovid-19 enfeksiyonu riskinin daha fazla olduğunu, bu hastalarda kovid-19’a bağlı vefat oranlarının daha yüksek olduğunu söyledi.
ERKEN TEŞHİS, SİSTEMLİ DENETİM İLE MÜMKÜN
Bu haftadan itibaren risk kümelerine bilhassa kanser hastalarına da kovid-19 aşısının tanımlanmasıyla aşı ile ilgili hastalarından çok fazla soru aldığını söyleyen Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu, “Önde gelen sıhhat kuruluşlarının birden fazla, milletlerarası kılavuzlar, bütün kanser hastalarına kovid-19 aşısı yaptırmalarını öneriyorlar. Düzgünleşmiş olan takip devrinde olanların aşı yaptırmalarında hiçbir sakınca yok. Hala kemoterapisi devam eden immunoterapi alan, akıllı ilaç alan hastalarımızın da tekrar genel olarak bir sakınca olmadığını düşünmekle bir arada kesinlikle kendi onkologları ile konuşarak buna nazaran bir takvim düzenleyerek aşı yaptırmalarında yarar var. Üniversitemizde Aşı Kliniğinde bu hastalarımıza aşı imali devam ediyor. E-nabız üzerinden randevu alarak aşılama yaptırılabilir.” dedi.
Tıbbi Onkoloji Bilim Kolu Lideri Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu, Ulusal Kanser Haftasını, kanser taramaları ile erken teşhisin mümkün olduğunu hatırlatmak, kanserin önlenmesi için alınması gereken değerleri anlatmak için bir fırsat olarak gördüklerini söz etti. Erken teşhiste gayenin kanser şimdi belirti vermeden toplumdaki risk kümelerini tarayarak kanseri erken evrede yakalamak olduğunu söyleyen Doç. Dr. Göksu, kanserin kaynaklandığı organa nazaran çok farklı belirtiler ve bulgular ile ortaya çıkabildiğini bunun için tüm Türkiye’de göğüs, rahim ağzı ve kolon kanserleri için tarama programları yürütüldüğünü söyledi.
Yaygın kanser çeşitleri ile ilgili erken teşhiste neler yapılması gerektiği ile ilgili bilgi aktaran Göksu, göğüs kanseri için 40 yaştan itibaren 2 yılda bir momografi, rahim ağzı kanseri için 30 yaştan itibaren 5 yılda bir HPV DNA testi, smear testi, kolon kanseri için 50 yaştan itibaren her yılda gaitada zımnî kan aranması ve 10 yılda bir kolonoskopi takibi, ayrıyeten ağır sigara hikayesi olan hastalarda 50 yaştan sonra düşük doz tomografi ile akciğer kanseri taraması önerdiklerini belirtti.
TEŞHİSTEN EVVEL ÖNLEM
Kansere neden olan faktörler incelendiğinde bunların yarısının önlenebilir nedenlerden kaynaklandığını ve erken teşhis kadar kanser oluşumunu önlemek için yapılması gerekenlerin de kıymetli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Göksu, bunların başında sigaranın bırakılması, obezite ile gayret, fizikî aktivitenin artırılması, alkol kullanımından kaçınılması, kansere neden olabilen viral tesirlere yönelik aşılama yapılması, güneşin ziyanlı ışınlarından kaçınmanın geldiğini söz etti.
Erken teşhis edilemeyen, ileri evre kanser hastalarına da morallerini bozmamalarını söyleyen Doç. Dr. Göksu, “Her geçen gün ileri sıhhat teknolojileri ile tedavi konusunda değerli kademeler kaydediliyor. Bu noktada Akdeniz Üniversitesi olarak çok şanslıyız, tecrübeli bir takımla çağdaş teknolojileri kullanan bir grupla çalışıyoruz. Tıbbi Onkoloji ünitesinde hem kemoterapi ile hem akıllı ilaç olarak bilinen amaca yönelik ilaçlarla hem de son yıllarda kanser tedavisinde yeni bir çağı başlatan immunoterapiler ile hastalarımızın tedavisini en âlâ halde yapma imkanına sahibiz.” dedi.
